İpeker dijital baskıda kalite standardını Konica Minolta ile koruyor
Özellikle son yıllarda vegan kumaşlarıyla önde gelen moda ve giyim markalarının tercih ettiği İpeker, dijital baskı ile kumaşlarını farklılaştırmak için Konica Minolta ile başarılı bir iş birliği yürütüyor.
Türkiye’nin asırlık kumaş üreticisi İpeker, sürdürülebilir ve vegan üretim proseslerinin yanı sıra farklı tasarımlarıyla da global giyim markaları tarafından tercih ediliyor. 2016 yılından bu yana Konica Minolta’nın dijital baskı teknolojilerini kullanan Bursa merkezli firma, özel tasarım ve koleksiyonlarını aynı renk ve kalite standardında pazarla buluşturuyor. Dokuma, örgü ve jakar dahil zengin bir ürün gamına sahip olan İpeker, Konica Minolta’nın kaynak tasarrufu ve boya konusunda sunduğu sürdürülebilir çözümlerle ayrıca işletme verimliliğini de artırıyor.
1920 yılında Bursa’nın geleneği olan ipek üretimi ile küçük bir aile işletmesi olarak yola çıkan İpeker, sonraki süreçte gelişerek pek çok global giyim markasına çok çeşitli kaliteli kumaşlar ve zengin tasarımlarla hizmet veren entegre bir global şirket haline dönüştü. 1980’li yılların sonunda ipek üretimine son vererek belirli bir ürüne odaklı yapıdan müşteri odaklı bir yapıya geçen İpeker, 2000’li yıllara gelindiğinde ise geleneksel üretim teknikleri ile dijital üretim tekniklerini harmanlayarak sinerjik koleksiyonlar oluşturdu. Cupro gibi nitelikli ve sürdürülebilir materyallere ham madde olarak ağırlık vererek, vegan ipek gibi bazı niş alanlarda üretim dönüşümlerini gerçekleştirdi ve dünyada en önemli ve donanımlı kumaş üreticilerinden biri haline geldi. İpeker, bugün tamamına yakını yurt dışına ihraç edilen yıllık 12 milyon tonun üzerinde bir kumaş üretim kapasitesine sahip bulunuyor.
İpeker’in dijital baskıda tercihi Konica Minolta
Öncelikle vegan üretim ve sürdürülebilirlik kriterlerinin kendileri için önemine değinen İpeker Üretim Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kaleoğlu; “Bugün İpeker’de yapılan üretimin neredeyse tamamı sürdürülebilirlik belgesine sahip materyallerle dünya standartlarının üzerinde bir kalitede ancak minimum karbon ayak izi ile üretiliyor. Dünyada V-Label sertifikasına sahip tek tekstil firması olmamızla ayrıca gurur duyuyoruz” dedi. Bu bağlamda dijital baskının sürdürülebilir olanaklarını vurgulayan Kaleoğlu, İpeker’in baskılı kumaş üretiminin %50’den fazlasının dijital baskı makinelerinde üretildiğini söyledi. Kaleoğlu dijital baskının kendi üretim süreçlerindeki hikayesini şu sözlerle anlattı:
“Birçok kişi bilmeyebilir ama Türkiye’ye ilk dijital kumaş baskı makinesini İpeker getirmiştir. Bu ilk makine 90’lı yılların başlarında varyant basmak için alınmıştı ve bugünkü makinelere göre çok farklı olsa da bu teknolojinin atası sayılabilir. Dijital baskıdaki en büyük teknolojik sıçramalar dünya devi elektronik firmalarının bu alandaki ciddi potansiyeli görmeye başlayıp kendi geliştirdikleri modellerle piyasaya girdikleri 2000 sonrası meydana geldi. Bazıları Avrupalı tekstil makine üreticileri ile partnerlik yaptı, bazıları ise bu işe ciddi bir Ar-Ge yatırımı yaparak tekstil bilgi birikimindeki eksikliğini kapatmaya çalıştı. Bu iş birliklerinin içine zamanla mürekkep üreticileri de dahil oldu. Ciddi maliyet oluşturan mürekkep fiyatlarının yıllar içinde ucuzlaması, baskı hızlarının konvansiyonel makinelere denk, hatta üzerinde hızlara çıkması dijital sistemlerin baskıcılıkta dominant hale gelmesini sağladı. Bu süreçte İpeker olarak bizler de birçok marka ile çalıştık, ancak son yatırımlarımız ise Konica Minolta marka baskı makinelerine yaptık.”
Dijital baskı teknolojilerinin verimliliği önemli ölçüde artırdığına değinen Kaleoğlu; “Dijital baskı teknolojileri şablon gerektirmediği, boya israfını önlediği ve baskılı kumaşların daha az su ve kimyasal kullanarak yıkanabilmelerini sağladığı için daha çevre dostu bir proses sunuyor. Dolayısıyla bu özellikler işletmelere verimlilik olarak da yansıyor. Ayrıca desen/varyant değişimleri saniyeler içinde gerçekleşiyor. Bunların hepsini üst üste koyduğumuzda geleneksel yöntemlere göre verimlilikleri tartışılmaz” ifadelerini kullandı. Ancak tüm baskı tekniklerinin dijital makinelerle gerçekleştirilemediğini söyleyen Kaleoğlu, ronjan, devore, puf baskı gibi tekniklerin hala geleneksel makinelerle gerçekleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
“Müşterilerimize her baskıda aynı kalite ve rengi sunabiliyoruz”
40 bine yakın çalışanı ile bir Japon elektronik devi olan Konica Minolta’nın baskı makinesi tarafındaki geniş tecrübelerini ve Japon hassasiyetini kumaş üzerinde baskı yapan sistemlere başarıyla aktarmış bir firma olduğunun altını çizen Ümit Kaleoğlu; “İpeker müşteri koleksiyonlarının yanında dünyanın birçok ülkesinde kendi koleksiyonlarını satıyor. Bu nedenle aynı desen ve varyantları tekrarlı üretimlerde müşterilerimize renk, görüntü, kalite farkı olmaksızın sunabilmemiz gerekiyor. Konica Minolta dijital baskı makineleri yüksek tekrarlanabilirlik özellikleri ile son makine tercihlerimizde etkili oldu. Bunu kullandıkları gelişmiş teknolojinin yanında kalite standartlarını çok iyi korudukları mürekkep üretimlerine de borçlular.”
Dijital baskı makinelerinde pek çok farklı kompozisyonda ve özelliklerde ürünü bastıklarını belirten Kaleoğlu, Konica Minolta’nın dijital baskı makinelerinin giriş baskı silindirinde yaptıkları modifikasyon ile özellikle dokuma kumaşlarda karşılaştıkları bazı sorunların bertaraf edilmesinde çok yardımcı olduğunu söyledi. “Bu yönüyle firmanın Ar-Ge çalışmalarını müşterilerinden aldığı geri bildirimlere göre yönlendirdiğini görmek memnuniyet verici” diyen Kaleoğlu, ayrıca markanın servis hizmetinden memnuniyetlerini su sözlere aktardı: “Boya tedarikinde bugüne kadar hiçbir sorunla karşılaşmadık. Konica Minolta’nın Türkiye’de yerleşik bir servis ekibi var. Bu sayede sorun yaşadığımızda hızlı müdahale edilebiliyor. Gerektiğinde makinelere uzaktan bağlantı yoluyla da birçok konuda görüşlerini alabiliyoruz.”
“İpeker 2024 yılında dijital baskı kapasitesini artıracak”
İlk Konica Minolta dijital baskı makinelerini 2016 yılında aldıklarını söyleyen Ümit Kaleoğlu, elde ettikleri başarılı sonuçlar neticesinde sonraki yatırımlarını da aynı marka üzerinden gerçekleştirdiklerini belirtti. Kaleoğlu, 2024 yılı için kurulumu planlanan makinelerle beraber dijital baskı departmanlarına Konica Minolta markalı makinelerin çoğunluk haline geleceğini dile getirerek ayrıca, 2024 yılı için dijital baskı kapasitelerini artırma yönünde planları olduğunu sözlerine ekledi. Kaleoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Üretimimizin hemen hepsini giyim dünyasının önde gelen global markaları için gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle her ürünümüzde aynı kaliteyi elde etmek bizim için çok önemli. Yıllardır hem teknolojik yetkinliği hem de hızlı ve güvenilir servisiyle Konica Minolta markası ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.”